Roman yazmak uzun ve yaratıcı bir süreçtir. Bu süreçte başarılı bir hikaye oluşturmak için güçlü bir temel gerekir. Hikaye ana fikirleri, yazarların romanlarını şekillendirmelerine ve okuyucularına ilham veren bir dünya sunmalarına yardımcı olur. Bu yazıda, hikaye yazımı sürecinde kullanabileceğiniz yaratıcı yöntemlerden bahsedeceğiz. Gelin, bunlar neler birlikte bakalım.

Hikâye Ana Fikirleri Nasıl Bulunur?

Bir romanın temeli, güçlü bir hikaye fikri ile başlar. Ancak bu fikirleri bulmak her zaman kolay olmayabilir. Hatta bir kitap yazmaya nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız, önünüzde kolayca erişilebilir yeterli fikriniz olmayabilir. Bunları kağıda dökmeye başlamak; ilk adımınızı atmaya yardımcı olacaktır.  Yaratıcı hikaye fikirleri üretmek için şu yöntemleri deneyebilirsiniz:

Ruh Halinizi, Çalışma Ortamınıza Yansıtın

Eğer hikayenizin nasıl hissettirmesi gerektiğine dair bir fikriniz varsa; bunu kelimelerle ifade etmeden önce, siz de ilham uyandıracak görsel ortam yaratmak sizin için daha kolay olabilir. Örneğin kitabınızı okuyanların Nazan Bekiroğlu`nun kitaplarında olduğu gibi ütopik kavramlar arasında sıkışmasını mı istiyorsunuz; ya da Simyacı kitabı yazarı gibi okurlarınıza felsefik bir dünya mı yaratmak istiyorsunuz? Önce buna karar vererek çeşitli dergilerden ya da sanatsal sayfalardan ruhsal halinizi bu yönde evrimleştirecek tasarımları alarak duvarlarınıza asabilirsiniz.  Bu sebeple beyin fırtınasını geliştirme aşamasında en iyi şey, görsel bir insansanız, bir ruh hali panosu oluşturmaktır.

Görsel hafıza ile yaptığınız beyin fırtınası sizde ilham uyandırmada yeterli olmadıysa; o halde hikaye yazmaya başlamadan önce bir müzik listesi oluşturabilirsiniz. Okuyucularınızın hikayenizi okurken nasıl hissetmelerini istiyorsunuz? Korkmuş mu yoksa rahat mı? Her yazdığınız ana ve yardımcı karakterler için bir çalma listesi oluşturun ve karakterlerinizi bu listeler çerçevesinde yaratmaya çalışın. 

Sonuç itibariyle; bir karakter veya yer hakkında belirli bir hissiniz var mı? Tüm bunları bir kağıda yazın (veya resimleri kullanın) ve oradan hikayenizi inşa etmeye başlayın. Hikayenizin ne hakkında olduğundan tamamen emin olmadan önce bile hikayeniz için bir çalma listesi yapmak, hikayenin sonrası için sizi doğru zihinsel duruma sokmakta güçlü bir araç olabilir. 

Hikâye Ortamınızı Yaratın

Üçleme kavramı; hikayenizin zamanı ve yeridir, ancak çok daha fazlasıdır. Mekan nasıl görünüyor? Karakter hangi yılda? Hikâye kurgusu içerisindeki mekan gerçek bir yer mi yoksa kurgusal mı? Kış alışılmadık derecede uzun mu sürüyor? Ya da yazları hiç olmadığından daha mı sıcak? Yardımcı karakterler hikâyede ne için kullanılıyor; ana karaktere yardımcı olmak için mi yoksa kendi başlarına hikâyede bir kurgu oluşturmak için mi? Karakterlerin nasıl davranması bekleniyor? Tüm bunlar hikayenizin ayrılmaz bir parçasıdır.

Hikaye ortamları hakkında beyin fırtınası yaparken göz önünde bulundurmanız gereken ana unsurlar; duyusal detaylar, geçmişteki önemli olaylar, ortamda kimlerin başarılı olduğu, ortamda kimlerin zorlandığı, tehlikeli bir şeyin olup olmadığı, insanların orada bir şeyler bulmaya çalışıp çalışmadığı, karakterlerinizin ortamla nasıl ilişki kurduğu, yardımcı karakterlerin ne amaçla kurguda yer aldığı gibi detayları barındırır. Siz de bu detaylara dikkat ederek hikâyenizi yaratabilirsiniz.

Karakterleriniz için Beyin Fırtınası Yapın

Bazen aklınızda karakterler için fikirler oluşabilir; fakat genelde karakterlerin dünyayla ve diğer karakterlerle nasıl ilişki kuracaklarına dair fikirlerin gelişmesi ilk adımda oldukça zordur diyebiliriz. Bu sebeple karakterlerinizin saç rengi ve evcil hayvanları hakkında sorular içeren sayısız karakter hayalleri yaratsanız da, bunlar hikayenizin ayrılmaz bir parçası değildir. Bu nedenle karakterlerinizin nasıl göründüğünü veya hobilerinin ne olduğunu henüz bilmiyorsanız endişelenmenize gerek yok. Elbette, biliyorsanız; bunları not defterinize yazın, ancak karakterlerin motivasyonları ve dünya ile diğer insanlar hakkındaki hisleri hikayenizi geliştirmek için daha önemlidir. Aslında karakterinizin ihtiyaç duyduğu şey; hikâyenizin gerçekte ne anlatmaya çalıştığıdır.

Karakterler hakkında beyin fırtınası yaparken ise düşünme sürecinizi kolaylaştırmak için şunları düşünebilirsiniz: kişilik özellikleri, güçlü yanlar, zayıf yanlar, yardımcı karakterle ilişkiler, diğer karakterlerle ilişkiler, dikkat çekici özellikler, yaptıkları iyi şeyler, yaptıkları kötü şeyler, istedikleri şeyler, istemedikleri şeyler.

Peki ya Olay Örgüsü? Onsuz Olmaz mı?

Hikâyede olay örgüsü en önemli temel taşlardan olsa da; hikâyenizi ne konusu üzerine yazacağınızı henüz kesinleştirmediyseniz o kadar da öncelik değildir. hikayenizin ne hakkında olduğundan henüz emin değilseniz, olay örgüsü aklınıza gelen ilk şey olmayabilir.  Bu sebeple, herhangi bir hikayenin asıl konusu, karakterinizin bir şey istemesi ve sonra onu elde etmesi veya elde ETMEMESİDİR. Geri kalan her şey sadece ayrıntıdır. 

Bir hikâyede olay örgüsünün devam ettirilebilmesi için çatışma oldukça önemlidir; ancak "birisi bir durumdan istediğini elde edemiyorsa" çatışma ne kazandır? Engeller ve komplikasyonlar hikayenizin özüdür; çünkü karakterlerinizin istedikleri şeyi (ya da istediklerini düşündükleri şeyi) elde etmeye çalışırken karşılaştıkları şeylerdir, ve bunlar çatışmanın ayrılmaz bütünüdür. 

Bu yüzden "olay örgüsü olaylarını" düşünmek, karakterlerden önce gelmemelidir. Peki olay örgünüzü düşünmeye hazır olduğunuzda ne yapmalısınız ? Yazarlarca en çok sevilen olay örgüsü egzersizi "eğer şöyle olsaydı harika olmaz mıydı?"dır. Burada kendinizi filtrelemeden hikayenizde olabilecek her türlü ilginç ve heyecan verici şeyi bir kağıda yazabilirsiniz. Aklınıza daha fazla "ya şöyle olsaydı" fikri gelmediğinde, yazdıklarınıza bir göz atın ve gerçek kurgulama sürecine başladığınızda kullanılabilecek şeylerin altını çizerek vurgulayın. En iyi kurgu fikri aslında ilk başta aklınıza gelmeyecek bir şey olabilir. Başlangıç ​​veya bitişler için herhangi bir fikriniz varsa, geri kalanı hakkında hiçbir fikriniz olmasa bile kağıda karaladığınız notlar size sonrasında yardımcı olacaktır. 

Akıcı Bir Hikâye için Doğru Diyalog

Beyin fırtınası sürecinde iken diyalog, şu anda ilk önceliğiniz olmamalı; ancak kafanızda dolaşan çeşitli diyalog parçaları varsa, bunları mutlaka bir kağıda yazmalısınız. Hikayenizin diğer yönleri için fikirleriniz olduğunda, tek bir karakter ve tek bir hayali mekan bile olsa, bu tek diyalog satırları son derece faydalı olabilir. Hatta bu üç şeyle bütün bir sahne bile yaratabilirsiniz! Bu yüzden diyalog fikriniz olmadığı için strese girmeyin, ancak karakterlerinizin söyleyebileceği bir şey aklınızda varsa, bunları mutlaka bir kağıda yazın. Karakter ve olay teması kurgusunu tamamladıktan sonra kağıda yazdığınız bu diyaloglar ile hikâye kurgusunu oluşturabilirsiniz.

Hikâyeniz için Sahneler Üzerinde Beyin Fırtınası Yapın

Bazen hikayeniz için kafanızda bir filme daha çok benzeyen bir fikriniz olabilir. Belki belirli bir yerde, belirli insanları, ilginç bir şey yaparken görürsünüz; ancak henüz bağlamını anlamamışsınızdır. Bazılarımız bu şeyleri hayal etmede diğerlerinden daha iyidir ama hikayeniz için beyin fırtınası yaparken deneyebileceğiniz bir şeydir bu. Sahnenizi tanımlayın ve sonra içinde görünen her şeyin bir listesini yapın. Hayal etmede kısıtlı kaldığınız durumlarda ise şunları deneyebilirsiniz:

Kitaplar ve Romanlar: Daha önce yazılmış eserlerden ilham alın. Özellikle türünüze uygun eserleri inceleyin. 

Film ve Diziler: Görsel hikaye anlatımı, farklı bir perspektif sunabilir. 

Gerçek Hayat Hikayeleri: İnsanların gerçek deneyimlerinden yola çıkarak etkileyici hikaye kurguları oluşturabilirsiniz.

Unutmayın, her büyük eser, güçlü bir fikirle başlar. Mizanpaj.gen, yazarlık serüveninizde size rehberlik etmek için burada. Yazarlık eğitimi almak ya da danışmanlık hizmetimizden yararlanmak istiyorsanız; bizimle iletişime geçebilirsiniz.